Günümüzde pek çok şirket evden ya da hibrit çalışma modellerine geçti. Bu durum başlangıçta pek çok kişiyi mutlu etse de zaman içinde iş ve yaşam dengelerimize olumsuz yansıdığını fark etmeye başladık. Akşam geç saatlerde katılmamız gereken toplantılar, webinarlar, eğitimler, mesai bitse de yapılacaklar listesinin bir türlü sona ermemesi ve bir yandan bu iş yükü altında ezilirken ev işlerine, çocukların bakımına, eşiniz ya da partnerinizle zaman geçirmeye fırsat bulmak oldukça zor. Dinlenmenin anlamını unuttuğumuz bu günlerde, ev-ofislerimiz hayatımızı ele geçirmiş gibi görünüyor. Peki iş yaşam dengesi nedir? Bunu sağlamak için ne yapmak gerek? İş yaşam dengesinin sağlanmasında esnek çalışma ve zaman yönetimi üzerine işinize yarayabilecek birkaç öneriyi aşağıda bir araya getirdik:
Önceliklerini Belirle
Yapman gerekenleri 4 kategoriye ayır: “acil ve önemli”, “önemli ama acil değil”, “acil ama önemli değil”, ne acil ne de önemli”. İlk gruba öncelik verirsen, yapılacaklar listesinin üstüne üstüne gelmediğini göreceksin.
Güçlü Yanlarına Oyna, Gerisiyle Vakit Kaybetme
Eğer grafik tasarım konusunda iyi değilsen bununla zaman kaybedeceğine, başka birinden yardım iste. Kalan vaktini gerçekten iyi olduğun bir konuda kendini geliştirmek için kullan.
En Verimli Anlarını Öğren
Eğer sabahları kolay uyanan ve enerjik biriysen en önemli işleri sabah saatlerinde yap. Ya da tam tersi. Kendini bir makine gibi düşün ve hangi koşullar altında en verimli şekilde çalıştığını keşfet.
Zaman Adaleti
Kişisel bir meseleyle karşılaştığında işe gömülmek cazip bir kaçış gibi gelebilir. Ancak kişisel hayatına, ailene ve sağlığına zaman ayırmazsan dönecek bir işin de olmayabilir. Zamanını bölerken adil ol. En çok da kendine 🙂
Teknolojiden faydalan
Toplantını online yapabiliyorsan, yüz yüze bir toplantı için yolda kaybedeceğin vakitten kar edeceksin demektir. Aynı şekilde verimliliği artıran uygulamalar, konsantre olmanı sağlayacak meditasyon içerikleri de daima yanında.
Teknoloji Detox’u
Ancak gerçekten dinlenirsen verimli bir şekilde çalışabilirsin. Tatile çıktığında telefonunu kapat, bilgisayarını yanına alma, televizyon izleyeceğine gün batımına ve denize bak. Bunu yapmak için sadece tatili bekleme, her gün 1 saat teknolojiden uzak dur.
Bu ilk adımları attığınızda hem işteki verimliliğinizin arttığını hem de yaşam kalitenizin yükseldiğini göreceksiniz. İş ve özel yaşam dengesini açıklamaya çalışan teoriler nelerdir diye baktığımızda karşımıza çıkan Dr. Bloom ve ekibinin, “İyilik Modeli” teorisinden bahsetmek isteriz. Onlar, aşağıdaki dört boyutun dengeli bir şekilde sağlandığı bir yaşamın kalitesinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Bu dört boyut nedir?
1-Dayanıklılık
Değişime adapte olma kapasitemiz ve yaşamın karşımıza çıkardığı zorlukların üstesinden nasıl geldiğimizdir. Dayanıklılık; motivasyonumuzu kaybettiğimizde devam edebilme gücünü bulmak, büyümek ve farkında bile olmadığımız potansiyelimizi keşfetmektir.
2-Anlam
Deneyimlediğimiz hayata dair temel inançlarımız, hayat amacımızla ilgili hissimiz, derin sosyal bağlantılarımızdır.
3-Biriciklik
Kim olduğumuzla ilgili kimlik hissimiz. Kendimize dair algımız ve kendimize verdiğimiz değer, saygı ve itibar hissimiz.
4-Mutluluk
Duygusal dinamikler ve gündelik hayatlarımızın subjektif değeridir. Mutluluk; sağlık, yaratıcılık, karar verme ve zorluklar karşısındaki reaksiyonumuz gibi kavramlarla bağlantılıdır.
İşte bu dört unsuru dengeli bir şekilde geliştirmek ancak doğru bir iş ve yaşam dengesi ölçeğini doğru kurmakla mümkün. Bu konudaki farkındalığınızı artırdıkça pratik çözümler geliştirme konusunda ilerleyecek, işinizle kendiniz arasına sağlıklı sınırlar çizeceksiniz. Kendinizi gerçekleştirme yolculuğunuzda, hayata geniş zamanlar açma kapasitenizin artmasını dileriz.