Yapay Zeka Çağında İnsan Kaynakları ve İK Yöneticileri
Yapay zekanın ortaya çıkışı ve günden güne gelişmesi bazı meslek gruplarını korkuturken ortaya yepyeni mesleklerin çıkmasına yol açıyor. Peki bizi nasıl bir dönem bekliyor? Yakın zamanda geçiş yapacağımız söylenen Endüstri 5.0; “insansız teknoloji devri” olarak adlandırılıyor. Durmaksızın çalışan insansız ve karanlık -ışık yakmadan çalışan- fabrikalar, online pazar yerlerinde ürünlerin kategorizasyonu gibi pek çok teknik görevi üstlenen yapay zeka teknolojisi, bahsettiğimiz dönemin ilk işaretlerini veriyor. Peki yapay zekanın hayatın her alanına yayılması iş dünyasının insana olan ihtiyacını ortadan kaldırıyor mu? Cevap hayır çünkü insan, anlam oluşturma becerisi, yaratıcılık, duygusal zeka, ironik bakma yeteneği, mizah duygusu ile yapay zekanın yerini kolay kolay dolduramayacağı becerilere sahip. Acaba bu gelişmeler, insanın merkezde olduğu “insan kaynakları yönetimi”ni nasıl etkiliyor? Bunun için öncelikle, İK konusunun temellerine göz atalım.
İnsan Kaynakları Yönetimi Nedir?
İnsan kaynakları, 19. Yüzyılda ortaya çıkan ve Sanayi Devrimi ile birlikte gelen sert çalışma koşullarını sorgulayarak çalışan verimliliğini artırmayı hedefleyen bir departmandır. Temel hedef çalışan verimliliğini maksimuma çıkarak şirketin karlılığını artırmaktır.
Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi teorisinin ortaya atılmasıyla insan kaynakları yönetimi anlayışı da değişti. Bu teori, kişinin önce barınma ve yemek ardından güvenlik, sonrasında sosyalleşme ve saygınlık ihtiyacı olduğunu savunuyor. Bu aşamaların sonrasında da kendini gerçekleştirme adımı geliyor. İnsan kaynakları, bireylerin hangi aşamada olduğunu gözleyerek onu neyin motive edeceği bilgisine ulaşarak çalışan verimliliğini artırabiliyor. Amaç, çalışanların uyum içinde, kendilerini çalıştıkları şirkete ait hissederek, tatminli ve sürdürülebilir bir anlayışla çalışmaları. İnsan kaynaklarının dinamikleri, zamanın ruhuyla birlikte değişiyor. Örneğin, Z kuşağı bir kuruma ait olmak için söz konusu şirketin kendisine yatırım yapmasını, insiyatif vermesini, söz hakkı sunmasını bekliyor. Şirketler, insan kaynakları yönetimi yaparken kendilerine; “İnsan nedir? Neye ihtiyaç duyar?” gibi temel soruları soruyor. Bu soruların yanıtlarını verirken ihtiyaç duyulan anahtar kişiye ise İnsan Kaynakları Yöneticisi diyoruz.
İnsan Kaynakları Yöneticisi Ne İş Yapar?
Çalışanların gelişimleri için ihtiyaç duydukları eğitimlerin onlara sunulması, motivasyonları için gereken etkinliklerin organize edilmesi, problemlerin çözümünde ara bulucu rolünün üstlenilmesi, yeni çalışanların kuruma kazandırılması, hem şirketin çıkarlarına hem çalışanların motivasyonlarına uygun olacak şekilde maaş oranlarının belirlenmesi, kurumun genel söylemi ve felsefesinin çalışanlarca benimsenmesinin sağlanması, kurumsal bir aidiyet hissi oluşturulması ve motivasyonu yükselten bir çalışma ortamının inşa edilmesi insan kaynakları yöneticisinin temel sorumluluklarından.
Ancak son yıllarda ortaya çıkan yapay zeka teknolojileri pek çok alanda olduğu gibi bu alanda da insan kaynakları yöneticilerinin kimi sorumluluklarını üstlenebiliyor. Acaba bunlar hangileri?
Yapay Zeka, İnsan Kaynaklarını Nasıl Şekillendirecek?
İşe alım sırasında pek çok filtre yardımıyla, çalışan profillerinin elendiği ve en uygun özelliklere sahip birkaç kişinin ayıklandığı sistemler oldukça yaygın. Bu sistem, İK Yöneticisinin zamanını daha verimli kullanmasını sağlarken, en doğru eleman tercihini yapma konusunda onu destekliyor. Ayrıca, mülakat aşamasında da sürece dahil olarak adayla ilk görüşmeyi yapıyor, soruları sorup görüşmeyi kayıt altına alabiliyor.
Bunların yanı sıra, yeni çalışanların kurumlarına adaptasyonunu kolaylaştırmak adına yapay zeka onlara eşlik ederek en sık sorulan soruları yanıtlayabiliyor. Bu noktada, AI’ın bizlere sunduğu bir başka önemli ayrıcalık çalışanlarla tek tek ilgilenebilmesi. Örneğin, çalışanların ihtiyacını saptayarak alacakları eğitimi kişiye özel bir hale getirerek verimin artmasını sağlıyor.
Bu Durumda İnsan Kaynakları Yöneticilerinin Rolü Ne Olacak?
Yukarıda sayılan değişiklikler insan kaynakları alanında kariyer yapmayı planlayan ya da halihazırda çalışan kişilerin gözünü korkutabilir. Oysa yapay zeka, çalışana özel analiz ve raporlama yapabilse de süreci doğru değerlendirmek için bir İK Yöneticisine ihtiyaç duyuyor. Neden? Söz konusu insan olduğunda, matematiksel varsayımlar üzerinden stratejiler kurmak çok işe yaramıyor. Karşınıza mutlaka ezberinizi bozacak bir çalışan çıkıyor ya da bu kişi aniden hiç hesapta olmayan bir davranış sergileyebiliyor. Bu nedenle, yapay zeka ön görüşme gibi aşamalarda işe yarasa da problem çözme, bağ kurma noktasında bir insanın varlığı yaşamsal hale geliyor.
Belki de yapılması gereken, yeni dünyanın bize sunduklarından hedefler doğrultusunda faydalanmak ve insanın yaşam döngüsü içindeki rolünün önemine güvenmek.